Sosyal bilimlerle uğraşan çağdaş bilim adamlarından bazılarının Tarih Bilimiyle ilgili görüşleri şöyledir:

“İnsanlık, doğuşundan bu yana, kesintisiz bir oluşumu yaşamıştır. Kendisini, geçmişte olduğu gibi, her alanda aşarak, sonsuz ama daha güzel bir geleceğe doğru akıp gidecek olan bir oluşumdur bu.

Tarih, işte bu oluşumun öyküsüdür.

Dünü anlatan bugünü açıklayan ve yarına ışık tutan bir öykü.

Ve bir bilimdir tarih.”

“Tarihin konusu insandır. Ama tek başına bir insan değil, toplumsal bir varlık olan, toplumla bütünleşmiş ve toplumun bir parçası olan insan.”

“İnsanın içinde bulunduğu sosyo-ekonomik ortamla bağımlı ve zorunlu toplumsal deviniminin ortaya koyduğu ekonomik, toplumsal ve politik yaşantısı bir bütün olarak tarih biliminin konusudur.”

“Tarih bilimi, konusunu incelerken, belgeleri kanıt olarak kullanmak ve onları toplumun oluşum-gelişim sürecini aydınlatacak biçimde yorumlamak durumundadır.”

“Tarih, amaç olarak, insanın kendisini, dolayısıyla yeteneklerini tanımasını, yöntem olarak; kanıtların ortaya çıkarılması ve belirli bir yaklaşımla yorumlanmasını benimseyen, toplumsal bir varlık olan insanın geçmişteki düşünce, davranış ve ürettikleriyle ilgili bir bilimdir.”